29 Mart 2013 Cuma

Bayat ekmekleri değerlendirmek,
Çorbalarınızın yanında harika sunumlar yapmak,
Bir kase yoğurt içine atıp az kalorili bol doyumluk atıştırmalıklar için,
Değişik salatalar yaparken yardımcı malzeme olarak kullanmak için süper bir öneri :)

Ayrıca  krotanları bu tarifle SARMISAKLI BAHARATLI KROTANLAR haline de getirebilirsiniz :)




İhtiyacınız olan şeyler sıcacık bir fırın :) , keskin bir bıçak ve bayat ekmekler ... 

Bayat ekmekleri küçük kareler halinde doğrayıp önceden ısıtılmış fırında 10 dk kadar (ben hatta herhangi bir fırın yemeği yaparken fırının diğer bölmesinde yapıyorum devir tasarruf devri malum :)) tutalım,kızardığında fırından alıp soğutalım ve kapaklı bir kapta muhafaza edelim... 

Bereketli Mutfaklarınız Olması Dileğimle ... 

28 Mart 2013 Perşembe


Sac kavurmayı çok seven biri olarak bir türlü şu sac tavalarından edinemediğim için hep ertelemiştim bu yemeği yapmayı ama dün demokraside çareler tükenmez mantığı ile wok tavanında hemen hemen aynı işi göreceğini düşünerek yapıyım dedim iyi ki de yapmışım :) 
Nedense gereksiz bir şekilde gözüm korkmuş bu yemekten oysa öyle kolaymış ki etlerin pamuk gibi olması ise cabası ... 



Ben dana eti kullandım ama kuzu eti veya tavuk eti ile de yapabilirsiniz :) 

Ne Lazım ? 

300 gr dana kuşbaşı et 
1 tane orta boy kuru soğan
3-4 tane yeşil biber 
1 tane yeşil sivri biber (hafif bir acı tat vermesi için kullandım)
2 tane orta boy domates 
Karabiber-Tuz-Çok az kimyon-Kekik-Pul Biber 
Sıvı Yağ 


Hadi Yapalım ? 
  • Kuşbaşı etleri olabildiği kadar küçük şekilde doğrayalım, iyice ısıttığımız sac tavası veya benim gibi wok tavaya çok az sıvıyağ döküp etleri suyunu salana kadar pişirelim.
  • Etler suyunu saldığında çok minik doğranmış soğanı ilave edip 10 dk kadar birlikte pişirelim.
  • Halka halka doğranmış yeşil biberleri atıp pişirmeye devam edelim (bu arada etler pamuk gibi pişmiş olacaktır)
  • Yeşil biberlerde çok ölmeden yine çok minik doğranmış domateslerini de ilave edip birlikte 15 dk kadar (domates suyunu çekene kadar pişirelim)
  • Domatesler suyunu çekmeye yakın tuz,karabiber,pul biber ve kimyonunu ekleyip karıştıralım servisten hemen önce kekik ilave edelim.
Hamiş : Kekik en son eklenmeli aksi takdirde yemeğin rengini karartabilir.
Hamiş 2 : Eğer domatesleri de ekledikten sonra etin biraz daha pişmesini istiyorsanız veya bu yemeği biraz sulu bir şekilde yemek istiyorsanız domateslerden hemen sonra yarım su bardağı su ilave edip 5 dk kadar pişirebilirsiniz.
Hamiş 3 : Bu yemeği yakınlarda varsa bir kebapçıdan-lokantadan edindiğiniz ince lavaşlarla da servis edebilirsiniz.

27 Mart 2013 Çarşamba

Osmanlı'nın ağır abisi,modern hayatın uyanma servisi,
Kızların dedikodu bahanesi,
Bir kez içenin kırk yıllık hatır şahanesi,
Falların en önemli malzemesi,
Kız isteme törenlerinin vazgeçilmezi,
'' Türk Kahvesi ... ''







Efsaneye göre ilk keşfedildiği yer olan Habeşistanda koyunlarını otlatan bir çoban sıcakta uyuklayan koyunlarının yedikleri bir bitki ile canlandıklarını farkedip bu bitkiyi alıp köyüne götürür.Köyün ileri gelenleri tanecikleri alıp Yemen'e götürür ve taneciklerin dövülmesi ile elde edilen toz kaynatılıp içilir.Kahve yapan kişi biraz gecikince ''Kahve herhalde Yemen'den geliyor '' sözü de buralardan gelmiştir.

İçildikçe ağır gelen kahve daha küçük bardaklarda ikram edilmeye başlar,tadını öğrenen herkes müptelası olur.Mısır Konaklarına,saray ve dergahlara oradan da Yemen Valisi Özdemir Paşa'ya kadar ulaşır.1517 yılında Özdemir Paşa tarafından alınıp İstanbul'a getirilir ve Türkler tarafından bulunan yeni hazırlama ve pişirme yöntemi ile kahve güğüm ve cezvelerde pişirilerek ''Türk Kahvesi'' adını alır...

İlk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde ise halk kahve ile tanışır.Saray Mutfağı ve evlerde de yerini alan kahve çok miktarda tüketilmeye başlanır.Çiğ kahve çekirdekleri tavada kavrulup dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içilip,en itibarlı misafirlere sunulan özel bir içecek halini alır.
İstanbul'a yolu düşen tüccar ve seyyahlar aynı zamanda Osmanlı Elçileri sayesinde ünü önce Avrupayı sonra da tüm dünyayı sarmıştır.

Türk Kahvesinin Ona Özel Bir Adabı Vardır ;

Hatta köpüğü,telvesi,kısık ateşte pişirilmesi şarttır öyle nazlıdır ki pişirmeden önce cezveye konduğunda bir kez karıştırmalı sonrasında onu ateşle başbaşa bırakmalısın...
Damak tadına göre şekerli,orta şekerli,şekersiz çeşitleri,günümüzde birçok markanın üretip bizlere sunduğu orta kavrulmuşu,çok kavrulmuşu,damla sakızlısı,tarçınlısı ve hatta çikolatalısı bile varken şehrin dört bir yanı Türk Kahvesi konsepti ile birçok işletme ile dolu...
Pişirilmesinden sunumuna , en son hepimizde olan bir alışkanlık olarak fincanın tabağına ters bir şekilde kapatılışına kadar kendine özgü bir ritüeli olan kıymetlilerimizden Türk Kahvesi ...

Kahvenin sunumundaki Türk Kahvesi fincanları önemli konudur hele ki tepsinin örtüsü hiç unutulmamalı görünce insana beyaz sabun kokusunu hatırlatmalıdır...
Peki ya yanındaki arkadaşları ? Tepside yanında mutlaka bir bardak su,tabağında ise lokum veya çikolatadır en yakın arkadaşı ... Varsa nane likörü ise has adamıdır bizim nazlı kıymetlimizin ...
Hele ki bulabildiysek mangalda,odun ateşinde pişenini....
Ya da gerçek dibek kahvesini !!!

Bu Nazlı Türk Kahvesi Nasıl Pişirilir ?

Cezveye yapılacak kahve sayısına göre 1 fincan ölçü şeklinde soğuk su konur,üzerine şeker ve Türk Kahvesi eklenir ocağa almadan önce karıştırılıp en kısık ateşe konur.Nazlıdır dedim ya pişerken ateşle baş başa kalmak isterken yine de göz ucuyla onu takip et ister ... Kısık ateşte üzeri köpük olmaya başlayınca fincanlara köpükler eşit miktarda dağıtılır geri kalan kahve ocakta son bir kez kaynatılıp fincanlara konur.

Türk Kahvesinin Yanındaki Su İkramı ... 
Birkaç Rivayete Göre ;

Osmanlı zamanında eve misafir gelince ilk yapılan ikram olan Türk Kahvesinin yanında su gelirmiş,misafir tok ise kahveyi içer aç ise suyu :) Bu sayede de ev sahibi misafirinin aç veya tok olduğunu anlarmış ...Ne kadar güzel ve zarif bir yöntemmiş.

Kahve öyle değerliymiş ki kahve içmeden evvel ağızdaki tüm tatların temizlenmesi için kahvenin yanında gelen sudan 1 yudum içilirmiş.Sonra Türk Kahvesi küçük yudumlarla içilip kalan su kesinlikle içilmezmiş çünkü ağızda kalan tad o olmalıymış ve suyu içmemek kahvenin tadını beğendim anlamına gelirmiş.

Kız İsteme Törenlerinde Türk Kahvesinin Başrolü ... 

Kız İsteme Törenleri özellikle biz Türklerde ayrı bir seromoni şeklindedir ve bu seromoninin başrolü Türk Kahvesine aittir.Gelecek kişi sayısına göre fincan takımları önceden hazırlanır,konu komşudan takımları alınır,ocağın her gözünde cezveler kaynamaya başlar annenin kaş-göz hareketi ile mutfaktaki genç kızlar harekete geçer artık vakti gelmiştir kahve ikramının.Her ocakta bir cezve kaynarken hepsinin köpüklü olması için için dua eder yapanlar mutfakta tatlı bir telaş içerisinde.Damada özellikle tuzlu kahve yapılır tek kişilik cezvede kıs kıs gülerken içten içe ... Yapılan kahveler dantel beyaz tepsi örtüleri serilmiş gümüş tepsilerde önce büyüklerden başlayarak son olarak (işaretlidir o fincan mutlaka ) damada verilir.Ve sonrası gelir damat o kahveyi sonuna kadar içmek zorundadır o içedursun büyükler '' Allahın emri Peygamberin Kavli İle diye hayırlı bir iş için geldiklerini söylemeye başlamıştır bile ... ''

Atatürk'ün Türk Kahvesi Sevgisi 

Kişiliği,duruşu,vizyonu,yenilikçi bakış açısı,kültürü,bilgisi,zerafeti ve liderliği tartışılamaz Atatürk özel hayatında giyiminden,yediği yemeğe ve içtiği kahveye kadar inanılmaz özenli ve dikkatliydi.
Sabah kalktığında ilk iş olarak yatağında bağdaş kurar ve ''sade Türk Kahvesini '' içerdi.Türk Kahvesini öyle çok severmiş ki günde 18 fincan kahve içtiği söyleniyor.
Türk Kahvesi içerken çekildiği fotoğraflarında dikkati çeken bir diğer unsur ise kahve fincanlarının olağanüstü şıklığı bence ...
Her konuda olduğu gibi bu konuda da kalitesini ortaya koymuş Mustafa Kemal Atatürk !!! 

Kırk Yıl Hatırlı Olmanız Dileği İle ... 




26 Mart 2013 Salı



Bizim evin kitap kurdu ben cd-dvd kurdu ise eşimdir :)

Gerçekten harika şarkılar buluverir sonra o şarkıların sahiplerini-albümlerini bulabilmek için cd marketler,internet sayfaları araştırmalarımız başlar hemen.

Birsen Tezer'in ilk albümünü alıp eve getirdiği bir pazar gününde evin içini bir anda huzur kaplamıştı 2.albümünün çıktığını duyduğumuz an hiç tereddütsüz alıverdik.
Evinizde,işyerinizde,arabanızda sakin,çığırmadan,enstrumanların önüne geçmeden söylenmiş şarkılarsa dileğiniz Birsen Tezer İkinci Cihan albümü tam da size göre diyebilirim.

Diğer albüm Caro Emerald ise Hollanda'nın ünlü jazz,samba,bossa nova ve mambo türünde inanılmaz eğlenceli şarkıları birarada bulunduran cidden yerinizde duramayacağınız her eve-arabaya-cd çalara lazım türden olmuş.Aslında albümü 2010 senesinde çıkmış ve Avrupa'da 1 Milyonu aşmış bir albüm satışı yakalamış.Şarkıları dinlerken kendinizi 40'lı 50'li yılların filmlerini hatırlar bir şekilde buluyorsunuz cidden çok eğlenceli tınılar arıyorsanız hemen bir tane edinin derim :)

Tüm hayatınızın harika şarkılar tadında olması dileğimle ... 






Günün en sevdiğim saatleri kitap kokusu ve kelimelerle baş başa kaldığım minik başucu lambamı yaktığım zamanlar ..



AŞK TANRIÇASININ YEMEK OKULU 

  • Aşk hayatı ve iş hayatındaki sorunlardan kaçmak için büyükannesinin yanına dönen ve büyükannesinin ölümü ile onun kurduğu yemek okulunu tüm güçlüklere rağmen ayakta tutarken ona yardımcı olacak tek şey babanesinin ona bıraktığı tarif defteri ve günlüğüdür ! 
  • En sevdiğim cümle '' her tarifin bir hüzünlü veya neşeli hatıraya bir de tutkulu dileğe ihtiyacı vardır'' :)
  • Kitabın son sayfalarında 3 tane harika yemek tarifi de var ve oldukça kolay ....

BAHARAT KOKULU HAYATLAR 

  • Daha çok insan hikayelerine değinen ve yine harika bir mutfak okulunda geçen sevimli bir roman.
  • Kitabın birçok sayfasında harika püf noktaları ve minik tariflerde var ve bazı anlarda gerçekten mutfaktaki baharat kokularının bile insanı ne denli mutlu edebileceğinin farkına varıyorsunuz .







22 Mart 2013 Cuma

Haftasonu da geliyorken biran önce vereyim dedim şu Acuka'nın tarifini de isteyen kahvaltılık niyetine yapar kızarmış sıcak ekmeğine sürer yer,kanepeler yapabilir, isteyen de geçtiğimiz günlerde verdiğim müthiş lezzet :

ACUKALI KAŞAR PEYNİRLİ PRATİK EKMEKLER tarifimi yapmak isteyen olur diye :)

Minik Bir Öneri :)
Kavanozda veya kapaklı kapta uzunca bir süre muhafaza edebileceğiniz gibi eş,dost akraba ziyaretlerine giderken minik kavanozlara koyup,kavanozları renkli kurdelalarla süsleyip hediye olarak bile götürebilirsiniz :)




Hamiş 1 : Bu tarifi içine bayat ekmek koyup yapanlar da var ama zaten ekmek ile tüketildiği için ben koymuyorum,zaten anneannemde  ben tamamen onun tarifini uyguluyorum.
Hamiş 2 : Dilerseniz salçaları kavurup yapabilirsiniz ben kavurmadan yapılmış tadını daha hafif buluyorum.
Hamiş 3 : Malzemelerde özellikle tuz belirtmedim salçalarınızın tadına göre tüm aşamaları bitirdikten sonra istediğine göre ilave edebilirsiniz.

Ne Lazım ? 
10 yemek kaşığı tatlı biber salçası
2 yemek kaşığı acı biber salçası (acı seviyorsanız fazlalaştırır sevmiyorsanız hiç koymazsınız)
1 yemek kaşığı domates salçası 
1 su bardağı dövülmüş ceviz veya fındık 
5 diş sarımsak (dövülmüş)
2 çorba kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı toz kırmızı biber 
1 çay kaşığı kimyon

Hadi Yapalım :)
Salçaları genişçe bir kapta birbirine iyice yedirip içine dövülmüş sarımsak,baharatlar,ceviz veya fındık ve zeytinyağını da karıştırıp bir kavanoza veya kapaklı kaba alalım 1-2 saat kadar buzdolabında bekletip afiyetle yiyelim.






21 Mart 2013 Perşembe

Bu sefer ki alışveriş önerileri konulu yazımı mutlaka bir yerlere kaydedin diyor ve ekliyorum ; Kurtköy/Pendik PERDE EVİ o güzel evinizi bambaşka bir hale getirebilir !!! 




Şimdi öncelikle belki de bilmeyenler için Kurtköy'ün nerede olduğunu hatırlatmakta fayda var iki nokta söyleyeceğim ve hepiniz aaa tamam biliyorum diyeceksiniz ; 
1) Sabiha Gökçen Havalimanı 
2) Viaport Outlet 
Perde Evi işte tam da bu lokasyonda,telefon numaralarından Özgen Hn veya Sezgin Beye ulaştığınızda verdikleri tarif ile elinizle koymuş gibi bulacaksınız,hiç endişelenmeyin eviniz neredeyse onlar orada ! 



Yeni evlenenler,evini değiştirenler (aynı reklamlardaki gibi oldu ) farklı ve uygun fiyatlara işinin ehli insanlardan hizmet almak ister evlerin en önemli demirbaşlarından perde seçiminde ... 
Biz bu muhteşem Perde Evi'ni sevgili görümcemin yeni evine perde arayışında gitmediğimiz perdeci,almadığımız numune kalmamışken oturduğumuz bölgeye çok yakında bir de burası var bir baksak mı diye girdikten 3 saat sonra yüzümüzde kocaman bir gülümseme ve tüm evin perde siparişini vermiş şekilde çıktık.




Dükkandan içeriye girdiğinizde iki gülen yüz sizi karşılayıp sizin ne istediğiniz ve ne sevdiğinizle ilgileniyorlar ne satmak istedikleri ile değil !!! 

3 saat kaldığımızı belirtmiştim, bu sürede yüzlerinde hala ilk günkü aşkı taşıyan bu harika çiftin çok uzun yıllardır profesyonel anlamda bu işin içinde -tabiri caizse-piştiklerini kumaş kalitesi,dikişe ve tasarıma verdikleri önemden bahsederken verdikleri fikirlerle aslında perde konusunda hiçbirşey bilmediğimizin ve onların işlerinde ne kadar usta olduklarının farkına varıyoruz.

Şimdi gelelim çeşitlere demek istiyorum ama Şantuk,Şifon tüllerden,Swarovski Taş İşlemelilere,Gerçek Ketenlere,Hint İpeklerinden hem döşemelik hem de perdeliklere,Simli İplerden Özel Tasarım Şeklinde Sunulmuş Palmiye modellerine (İhracat Ürünleri ) sayamayacağım kadar çeşitleri var.
Mekanizmalı perdeler ve stor etek uçları konusunda ise seçenekler okadar fazla ki seçim yapmakta zorlanıyorsunuz.
Özel sipariş üzerine yatak başlıkları ve kocaman bir oda dolusu büyük otel ve işletmeler için özel tasarım halinde kombinlenmiş döşemelik kumaşları ile de sınırsız hizmet veriyorlar.
Siz ne isterseniz dükkanda ne konuşup çıktıysanız ve hangi tarihi verdilerse o tarihte elinizde ve evinizde oluyor.
Fiyatlara gelince emin olun piyasadaki fiyatlara oranla ve kalitesi ile gerçekten çok farklı,her bütçeye uygun çeşit ve modelleri de mevcut.

Bu arada görümcemin evi için seçtiğimiz perde modelleri minicik kurdelalarına kadar eksiksiz ve harika bir şekilde teslim edilip evine uygulandı bizimkisi tam anlamı ile bir şanstı ve sizlerin de bu şanstan faydalanmasını canı gönülden isterim .







Yayla Çorbası ile ilgili çok komik bir anım da var hala eşimle anlatır güleriz;

İlk evlendiğimizde eşim benden bu çorbayı istediğinde (evlenmeden önce nedense hiç yapmamıştım annem ve kardeşim çok güzel yapar bana sıra gelmedi herhalde ) cengaver bir şekilde mutfağa geçip işe koyuldum.
En küçük boy tencere ile başlayan Yayla Çorbamızın pişirimi tamamlandığında Aşure Tenceresine geçmiştik :)
Yeni evli birinin evinde de neden Aşure Tenceresi gibi kocaman bir tencere olur onu da çeyizimi hazırlayan anneme sormak lazım tabi :)
Önce haşladığım pirinçler çok geldi yoğurt ekledim,yoğurt fazla geldi biraz su ekledim, çok sulu oldu biraz daha pirinç haşlamak lazım diye diye neredeyse 1 hafta boyunca evde Yayla Çorbası içtik bu da bana ders oldu ve şimdi birebir ölçüleri ile 4 veya 6 kişilik olabilecek şekilde malzemelerimi ayarlayabiliyorum.




Bu arada dedim ya herkesin yapışı farklı diye ben yumurta koymuyorum,malzeme eksik zannetmeyin :)

Ne Lazım ? 
2 çorba kaşığı pirinç - 2 su bardağı su (haşlamak için)
5 su bardağı yoğurt (oda sıcaklığında olmalı )
1 çorba kaşığı un 
2 su bardağı ılık et suyu yoksa ılık su 
Tuz 
2 çorba kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı nane
1 tatlı kaşığı pul biber 

Hadi Yapalım :)

  • 2 su bardağı suda pirinçleri haşlayalım,haşlanan sulu pirinci ocaktan alıp ılıtalım.(Yoğurdunu ekleme aşamasında yoğurt kesilmesin diye)
  • Ayrı bir kasede un ve yoğurdu çırpma teli ile çırpalım ve ılıyan sudan birkaç kaşık alıp unlu-yoğurtlu karışıma ekleyip çırpalım (bu sayede sıcaklıkları eşitliyoruz)
  • Unlu-yoğurtlu karışımı pirinçli suya yavaşça ve karıştırarak dökelim,üzerine ılık et suyu veya normal suyumuzu da ilave edip kısık ateşte sürekli karıştırarak  pişirelim.
  • Pişen çorbanın tuzunu ilave edip,ayrı bir sos tavasında tereyağını eritip nane-kırmızı biberi kızdırdıktan sonra çorbamızın üzerine dökelim.
Hamiş : Çorbanın mutlaka kısık ateşte sürekli karıştırılması gerekiyor aksi taktirde kıvamı ve görüntüsü kesik kesik olur.
Hamiş : Genel olarak ekşi yoğurttan yapılan bu çorbayı evde ekşi yoğurdunuz yoksa normal yoğurt ile de yapabilirsiniz.



İşten eve gelip 5 dakikada Beşiktaş tarzında hem günü kurtaracak hem de doyurucu fikirler arandığını biliyorum.Bende çalışırken (bu arada artık tekrar iş aramaya başladım bilginize) yemeklerimin malzemelerini bir akşam önceden yıkar ,doğrar,kurutur sabaha veya akşam işten geldiğimde yapılacak şekilde hazırlardım.

Diğer Pratik Tariflerden ;
Sosyete Mantısı 
Schinitzel Tarifi 
Soslu Tavuk-Pilav Tarifi 




Aynı dertten muzdarip olan yorgun savaşçı dostlara yumuşacık tadı ve yapılışının kolaylığı ile 
'' ay ben bunu her hafta bi kere yaparım '' dedirteceğine emin olduğum uzun isimli kısa süreli ;

 ''FIRIN POŞETİNDE PRATİK YUMUŞACIK MANTARLI TAVUK PİRZOLA ''




Ne Lazım ? (2 kişilik)
4 adet tavuk pirzola/but/baget
5-6 tane mantar
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı köri
Yarım çay kaşığı karabiber
Yarım limon suyu 
1 tatlı kaşığı sirke
Yarım çay kaşığı toz kırmızı biber 
Yarım tatlı kaşığı mısır nişastası
2 çay kaşığı tuz
Çok az sızma zeytinyağı
1 tane fırın poşeti

Hadi Yapalım :)

  • Baharatlar,nişasta ve birkaç parçaya böldüğümüz sarımsakları bir kasede karıştıralım.
  • Yıkayıp temizlediğimiz ve üzerinde limon suyu gezdirdiğimiz tavukları fırın poşetine koyalım poşetin içine önce toz karışımı dökelim,4'e böldüğümüz mantarları da ekleyip fırın poşetinin ağız kısmını kapatıp sallayalım.(Tavuklarla baharatlar karışsın)
  • Fırın poşetini kürdan yardımı ile birkaç yerinden delip 200 derece fırında 25 dk kadar pişirelim.
  • Son olarak pirzola kemiklerini aluminyum folyo ile tavukların üzerlerini de yeşil soğanlar ile süsleyip servis ettim,elbette tercih sizin nasıl ,isterseniz öyle servis edebilirsiniz :)
Hamiş : Poşetteki tavuklar baharatlarla kaplandığından fırını arada bir kontrol etmeyi ihmal etmeyelim.
Hamiş 2: Fırında Tavuk Çeşnisi ismi ile Knorr'un içinde hem baharatlarının hazır olduğu hemde fırın poşetininde bulunduğu birçok ürünü var o ürünler ile de deneyebilirsiniz.







19 Mart 2013 Salı

Kahvaltı sofralarımıza değişik ve özellikle pratik (evde kahvaltıyı sabırsızlıkla bekleyen bir can koca da varken ) tarifler uydurmayı çok seviyorum.

Bu ekmekleri yapıp o lezzeti tattıktan sonra ise sadece kahvaltılar için değil yemek sofralarına ara sıcak gibi veya akşamüstü acıkmalarında çayın yanına da uygulayabileceğime karar verdim.



Benim acuka dediğim baharatlar,ceviz veya fındık ,biber salçasının müthiş arkadaşlığı neticesinde ortaya çıkmış harika bir kahvaltı çeşnisi ... (Ayrıntılı tarifini en kısa zamanda vereceğim)

Daha önce kahvaltılar için verdiğim kahvaltılarınıza eşlik edecek birkaç tarif ise  ;

Yumurtalı Ekmek Tarifi 
Baharatlı -Çeşnili Tereyağı 
Şımarık Tost
Pratik Krep Tarifi
Yeşil Soğanlı Ve 3 Peynirli Sigara Böreği
Yumurta Salatası


Ne Lazım ? (Ölçüler yine sizin ne kadar yapmak istediğinize bağlı )

İstediğiniz çeşitte ekmek dilimleri (ben bayat ekmekleri kullandım)
Acuka (Evde yoksa marketlerde Tat Marka Cevizli Ezme diye satılıyor)
Kaşar Peyniri Rendesi
Pul Kırmızı Biber 
Kekik



Hadi Yapalım :)
Ekmekleri dilimleyip üzerlerine bir kat acuka sürelim,rendelenmiş kaşar peyniri-kekik-pul biberi birbirine karıştırıp acukalı ekmeklerin üzerine koyalım.
185 derece fırında kaşar peynirler eriyene kadar pişirelim.
Süslemesi size ait :) Ben nane yaprakları ve kırmızı biber dilimleri ile süsledim ... 


Harika bir kahvaltı hazırlamak için gerekli olan ürünlere günde sadece 1 TL ödeyerek sahip olmak Cookplus’ın avantajlı dünyasında mümkün!







Halk arasında baharın müjdecisi olarak bilinen ilk cemre 20 Şubat'ta toprağa düştü. Uyanan tabiatla birlikte biz de canlanıyoruz, hareketleniyoruz. Bu da daha fazla enerji harcamamız demek. Vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi en güzel kahvaltı yaparak karşılayabiliriz.  Kahvaltı yapıp evden çıkmak için oldukça erken uyanmamız gerekiyor. Mutfakta bize zaman kazandıracak, 10 dakika daha fazla uyumamızı sağlayacak pratik ürünlere ihtiyacımız var.
Bu düşünceler içinde siteler arasında günlük ziyaretlerimi yaparken hoşunuza gidecek güzel bir kampanya keşfettim. cookplus.com yapmış olduğu kampanya ile günde sadece 1 TL ödeyerek kahvaltı seti sahibi olmanızı sağlıyor. Bu set Cookplus Katı Meyve Sıkacağı, Philips Tost Makinesi ve Apricot 26 parça Kahvaltı Takımından oluşuyor.
cookplus Katı Meyve Sıkacağı ile meyve çeşidine göre sıkma hızınızı ayarlayabilirsiniz. Merkezi 6’lı bıçak sistemi sıkma performansını arttırıyor ve size zamandan tasarruf sağlıyor.
Philips Tost Makinesi hızlı ısınabilme özelliğine sahip. Bu özellik tostların pratik bir şekilde hazır olmasını sağlıyor. Yüksek ısı ayarı ise tostunuzu daha lezzetli hale getiriyor.
Apricot 26 parça Karsandra Kahvaltı Takımı şık sunumlarda kullanılabilir. Tasarımı itibariyle mutfaklarınıza yakışacak bir ürün olabilir.
Kahvaltılarınıza hız katacak bu üç ürüne 10 ay taksit ile 365 TL’ye tek çekim ile ödemeyi tercih ederseniz ise 328.50 TL’ye sahip olabilirsiniz.Kampanyaya bu linkten ulaşabilirsiniz:http://www.cookplus.com/cookplus-kahvalti--kampanya-set-3-lu?manufacturer_id=17. Ayrıca ücretsiz kargo olduğunuda unutmayalım.
Kahvaltı yapmadan güne başlayamam diyenlerin incelemesi gereken bir kampanya!

18 Mart 2013 Pazartesi

Yıllardır süren dostluğumuz devam ederken acı tatlı bir sürü hatırayı biriktirdiğimiz canım Derya'nın güzeller güzeli minik kızı Zeynep'in doğum günü için hazırladığım kurabiyeler :)

İyi ki doğdun Zeynep bir ömür kelebekler gibi rengarenk geçsin senin için !!! 


Özel günleriniz için kurabiye siparişleri vermek isterseniz Endinin Mutfağı iletişim bölümünden benimle irtibata geçebilirsiniz :)
Evdeki diyet durumu tam gaz devam ededursun iyi güzel ama sürekli salata veya çorba yapmak benim hiçte işime gelen bir durum değil :)
Mutfağa girip iki çeşit yap çık modunda bir insan olamadığım için de eee artık yeter deyip uzun zamandır kafamda planladığım bir bisküvi-kurabiye tarifimi uyguladım ve istediğim ''o ağızlarda dağılan , bir tane daha yesem mi '' diye düşündüren minik adamcıklarım karşınızda ! 




Ne Lazım ? 
3 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
150 gr paket terem yağ 
1 çorba kaşığı tereyağı
1 paket vanilya 
2 tane yumurta
1 paket kabartma tozu 
Kakaolular İçin 
2 çorba kaşığı kakao
Çikolata Parçaları 



Bu hamur ile çok çeşitli kurabiye-bisküviler yapabilirsiniz birkaç örnek vermek gerekirse ;
Tarçın,zencefil,fındık,badem,ceviz ekleyebilir,üzerine reçel-marmelat sürebilir,elma veya portakal-limon kabuğu rendeleyerek içine katabilirsiniz :) 

Hadi Yapalım :)

  • Un,kabartma tozu,vanilya ve pudra şekerini eleyip genişce bir kaba alalım.
  • İçine yumurta ve oda sıcaklığında yumuşamış teremyağ- tereyağını da ekleyip iyice yoğuralım.
  • Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde ettiğimizde yarım saat kadar buzdolabında dinlendirip un serptiğimiz tezgahta çok kalın olmayacak şekilde merdane ile açalım.
  • Açtığımız kurabiyeleri dilediğimiz kurabiye kalıpları ile şekillendirerek yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine koyup 185derece fırında 10 dk kadar pişirelim.
  • Piştikten sonra fırından hemen çıkarıp tepsisinde soğuduktan sonra servis edelim.
Hamiş : Kakaolu ve sade olarak iki şekilde hazırladığım kurabiyeleri hamuru ikiye bölüp bir kısmını sade diğer kısmını ise kakao ve çikolata parçaları ile tekrar yoğurduktan sonra kalıplardan kurabiye şekline getirdim.
Hamiş : Kurabiyeler tereyağı ile hazırlandığı için çok çabuk pişiyor fırını sık sık kontrol ederek yanmasını önleyelim lütfen ve fırın kabında soğutalım ki sıcakken alırsak şekilleri bozulmasın.






15 Mart 2013 Cuma

Pasta,kurabiye ve kek süslemelerinde sıkça kullanılan rengarenk bonibonlarla bu seferde muffin yapalım dedik :)
Blogda daha önce bonibonlarla yaptığım bir pasta ve çeşitli muffin tarifleri de mevcut ,işte bazıları aşağıdaki linklerde ;

Bonibonlu Kitkatlı Pasta Tarifi 

Nesquik ve Çikolata Parçalı Muffinler 

Fındık ve Tarçınlı Kolay Muffinler

Zeytin Ezmeli Muffinler 







Ne Lazım ? (Bu ölçülerden 12-14 adet muffin çıkıyor )
2 yumurta
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
1 su bardağı şeker
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Nutella veya fındık ezmesi (bonibonları yapıştırmak için)
Bonibon
Muffin Kalıpları

Hadi Yapalım :)

  • Şeker ve yumurtaları iyice çırptıktan sonra vanilya,un,kabartma tozu ,süt ve sıvıyağı ekleyip çırpalım.
  • Muffin kalıplarına eşit miktarda koyduktan sonra 185 derece fırında pişirelim.
  • Muffinler sıcakken bıçağın ucu ile tam orta kısımlarına nutella veya fındık kremasını sürüp üzerine bonibonları koyarak süsleyelim.
Rengarenk Bir Haftasonu Dileğim İle .... 









Yine yapılışından sunumuna kadar geçen süreyi hatırlamayacağınız kadar kısa tutan özelliği ile büyük sevginizi kazanacak bir tarif :)


Ne Lazım ? 
Közlenmiş Kırmızı Biber
Yoğurt 
Sarımsak
İri dövülmüş ceviz 
Taze Nane 

Hadi Yapalım :)

  • Közlenmiş kırmızı biberlerimizin (hazır da satılıyor marketlerde ) kabuklarını soyup istediğimiz gibi doğrayalım.
  • Ayrı bir kapta dövülmüş sarımsakla yoğurdu karıştırıp içine dövülmüş cevizin de bir kısmını ekleyip doğranmış kırmızı biberlerle karıştıralım.
  • Kalan ceviz ve taze nane yaprakları ile üzerini süsleyip servis edelim.



13 Mart 2013 Çarşamba

Aslında bugün düşündüm de salata tarifleri yerine acaba salata fikirleri diye mi olmalıydı başlığı bu tariflerin ? 
Çünkü bence salata tamamen kişilerin damak zevki ve hayal gücü ile doğru orantılı aynı makarnalar gibi ...
Hem karın doyuruyor hemde göz :)
Bizim evdeki diyet durumları son sürat devam ederken soframızın baş köşesini her akşam farklı salatalar kaplıyor.
Bugün ki tarifim Migrosta gezinirken son zamanlarda çok değişik peynir çeşitleri ile dikkatimi çeken Murat Bey Peynirleri reyonunda görüp denediğim ve çok beğendiğim Burgu Peyniri ile çeşnilendirdiğim,Bursa'dan bahçeden çıtır çıtır gelmiş rokalarla yapıldı.





Fotoğraftaki sevimli koyunlu peçetelik Paşabahçe'den ve şu anda indirimde bilginize ... 

Ne Lazım ? 
1 bağ roka 
1 domates 
1 diş sarımsak 
Birkaç yaprak taze nane 
Burgu Peynir
Zeytinyağı-Limon-Tuz

Hadi Yapalım :)
Roka ve naneleri iyice yıkayıp kuruladıktan sonra servis tabağına alıp üzerine küçük doğranmış domates ve sarımsakları koyalım.En üstünü ise burgu peynirler ile süsleyerek,sosunu da ilave ettikten sonra servis edelim.


12 Mart 2013 Salı

Rengarenk görüntüsü , her çatalda ayrı lezzeti ile HAŞLA-DOĞRA-SOSLA tarifi :)



Hamiş : Pancarları eğer haşlamakla uğraşmak istemiyorum diyorsanız marketlerde hazır halde de bulabilirsiniz.

Ne Lazım ?
2 tane orta boy pancar
2 tane havuç
4-5 tane salatalık turşusu
1 tane patates
Tuz
Yarım limon suyu
2 çay kaşığı sirke
Zeytinyağı

Hadi Yapalım :)

  • Pancar,havuç ve patatesi ayrı ayrı haşlayalım ,minik küpler halinde doğrayalım.
  • Limon suyu,sirke,tuz ve zeytinyağını bir kapta karıştırıp üzerine dökelim ve servis edelim.
Afiyet Olsun ... 



Bu harika ve pratik lezzet için yapmamız gereken şey marketten ya  baby patates almak ya da o koca patates yığınının içinden en minik ve en ince kabuklu olanlarını seçip mutfağımıza geldikten sonra ocakta yavaşça tıngırdayan tencereyi arada bir sallamak ve patatesleri bir catal yardımı ile birkaç kez çevirerek her iki tarafınında pişmesini sağlamak :)

Az malzeme bol lezzet , mutfakta çok kısa süren bir mesai sonucu tadı damaklarda uzunca kalan tarif...Üstelik kalorisi çok az,rejim ve diyet yapanlar için harika bir reçete ! 





Ne Lazım ? 
Baby Patates veya İnce Kabuklu ve En Minik Boy Patates 
Dereotu
Karabiber 
Tuz 
Zeytinyağı 

Hadi Yapalım :)

  • Patatesleri soymadan iyice yıkayıp kurulayalım.
  • Derin bir çelik tencereye dibini kaplayacak kadar zeytinyağı koyup patatesleri tencereye dizelim.
  • Kapağını kapatıp kısık ateşte 1 saat kadar pişirelim.(Arada bir kapağını açmadan tencerenin iki kulağından tutup sallayalım)
  • Patatesler piştikten sonra  üzerine tuz,karabiber ve ince kıyılmış dereotunu serpelim tekrar kapağını kapatıp yine aynı sallama işlemini gerçekleştirelim (patatese dereotunun aroması geçiyor) ve sıcak ya da ılık servis edelim.
Hamiş : Ölçüleri istediğiniz şekilde çoğaltıp azaltabilirsiniz,pişirme işlemi için mutlaka çelik tencere kullanalım patatesler biraz geç piştiğinden çelik tencere en doğru yöntem.
Hamiş 2 : Yağ az veya patatesin pişme süresi uzun diye patateslerin pişmeyeceğini ya da tencerenin dibine yapışacağını düşünüp endişelenmeyin veya su eklemeyin lütfen denenmiş ve hem lezzeti hem de yapılışı onaylanmıştır :)



11 Mart 2013 Pazartesi

Endinin Mutfağı - Tuğba Kılıç (bendeniz :)) daha önceleri birkaç kez Blogum Dergisinde konuk yazar olarak yer almıştım fakat artık derginin sabit yazarları arasında ve derginin künyesinde ben de varım.
Bundan böyle mutfak ve yemek üzerine her ay bir yazım yayınlanacak,online olarak okuyabileceğiniz gibi artık dergicilerden de satın alabilirsiniz.




Ve bu ay ki yazım ; çok büyük keyif ve özenle yazdım umarım sizler de beğenirsiniz !!! 

KIRK YILLIK HATIR '' TÜRK KAHVESİ '' ... VE PANDİSPANYA İLE MUZ'UN AŞKI ...


8 Mart 2013 Cuma

Son zamanlarda deneyip beğendiğim,görüp mutluluk duyduğum birkaç şeyden bahsetmek isterim bu güzel cuma gününde sizlere ... 
Teyzemin minicik fıçıcık içi dolu turşucuk Siyam Cinsi ''Yumi'' si kendine bir sevgili buldu bir de üzerine o miniciğin 5 tane yavrusu oldu :) Yepyeni dünyaya gözlerini açan tatlılıklar hepimize neşe kaynağı olup,Yumi ise inanılmaz anneliği ile şaşkınlığa uğrattı ...




Geçenlerde Migrosta gezerken (malum abur cubur reyonları hep ilgimi çekmiştir) Sarelle'nin çıkardığı bu harika dondurmalarla karşılaştım.Fındık Ezmesine zaten bayılan ben hemen bir taneyi önce sepete sonra da bir güzel mideye indirdim.Bitter Çikolatalı ve Sütlü Çikolatalısı da var ve lezzet açısından 10 numara ! 
GDO'suz olması,gerçek şeker kullanarak yapılıyor olması ise cabası .... 



Aile ve dostlarla geçirilen vakitlerimizden birinde çektim bu fotoğrafı ,şömineyi de yakınca keyfimize diyecek yoktu ,çıtır çıtır yanan ateşin etrafındaki sohbet ve oynanan oyunların ... 



Çok sevdiğim arkadaşımın Wood mağazasında gezinirken beğendiklerim arasından çaktırmadan alıp süpriz yaptığı kahvaltılığım o günün mutluluk sebebi idi :) 
Palladium Wood mağazasına ev dekorasyonuna özel ilgi duyan,mutfak ve banyo için değişik parçalar arayanların mutlaka uğraması gerektiğini düşünüyorum ! 



Sizler için de güzellikler dolu bir haftasonu diliyorum .... 

6 Mart 2013 Çarşamba

İzmir Köfte yapmak için mutfağa girip aklıma gelen farklı fikirler sonrasında değişime uğramış bir güveç yemeği tarifi ...

Çok pratik ama görüntüsü ile gönülleri fetheden tarifimi gururla sunarım :)



Dondurucuda daha önceden yapıp bulundurduğunuz köfteleriniz varsa onlarla da bu tarifi uygulayabilirsiniz.
Bu arada Anne Köftesi tarifim de burada :)


Ne Lazım ? 
Köftesi İçin
250 gr orta yağlı kıyma (köftelik)
1 yumurta
Yarım ekmek içi (bayat)
Karabiber
Tuz
Kırmızı Toz Biber 
Maydanoz
1 orta boy soğan (rendelenmiş)
1 diş sarımsak

Diğer Malzemeler 
2 tane küçük boy kuru soğan
1 domates 
2 yeşil biber 
2 orta boy patates 
1 çorba kaşığı domates salçası 
1,5 su bardağı ılık su
Tuz-Karabiber
2 diş sarımsak 

Hadi Yapalım :)

  • Köftelik malzemeleri iyice yoğurup yarım saat kadar dinlendirdikten sonra kızgın yağda çok kızartmadan pişirelim,yuvarlak doğradığımız patatesleri de kızartalım.Büyük bire süzgece alıp yağını süzelim.
  • Güveç kabına bir sıra köfte bir sıra patates şeklinde dizip aralarına ince doğranmış sarımsakları koyalım.Tam güvecin ortasında soğanları ikiye bölüp yerleştirelim.
  • Köfte ve patateslerin üzerine yuvarlak doğradığımız domatesler ve şerit halinde doğradığımız biberlerle süsleyip,ılık suya tuz karabiber ve salçayı koyup karıştıralım ve güvecin kenarından dökelim.
  • 200 derece fırında 20 dk kadar (biberler kızardığında işlem tamamdır) pişirelim ve servis edelim.
Afiyetle .... 


Rejim kelimesi bile bana mutsuzluk verirken sevgili eşimin rejime girmesi üzerine ( 3 senede 15 kilo alınca ) akşam yemeklerimiz hafif ve kalorisi az moda geçti :) Resmen akşamları açım artık dostlar ! 
Ton Balıklı Salata ve Tarhana Çorbasından oluşan zengin ! menümüzü çeşitlendirerek devam etme niyetindeyiz (ben her ne kadar aralarda kaçamaklar yapsam da ) bakalım ne kadar dayanabileceğiz :)


Salatayı daha doyurucu bir hale getirmek için daha önce tarifini verdiğim hem bayat ekmekleri değerlendirebilmek için harika bir yöntem hem de böyle salatalar ve çorbalar ile servis edilebilecek KROTAN EKMEK tarifim de burada ...  



Ne Lazım ? 
Kıvırcık 
Roka 
Dereotu
Yeşil Soğan 
Turp
Kapari (Marketlerde küçük kavanozlarda satılıyor)
Ton Balığı
Krotan Ekmekler
Sızma Zeytinyağı
Limon 

Hadi Yapalım :)
Salatalık malzemeleri yıkayıp kurutup isteğimize göre doğrayalım salata kasesine alıp üzerine ton balığını (süzgeç yardımı ile iyice süzdükten sonra ) zeytinyağı ,limon,kapari ve son anda krotanları ile süsleyerek servis edelim.

Afiyet ve Diyetle :)

Hamiş: Krotan tarifim sarımsaklı ve tereyağlı fakat sade yapmak isterseniz bayat ekmekleri küçük küpler halinde doğrayıp kızarana kadar fırında tutup soğuduktan sonra serviste kullanabilirsiniz.Hem çok pratik hem de israfı önleyen bir çözümdür.


4 Mart 2013 Pazartesi








Garanti alışverişlerde sunduğu kampanyalarla oldukça dikkat çekiyor. Yeni projeleri de her daim sosyal medyada olanların çok seveceği bir projeye benziyor. Facebook’ta neler olur bilirim, Twitter’daki gündem benim işim diyorsanız siz de hemen hesaplarınızı Bonus Card’ınıza Link’leyin, yani eşleştirin! Sonra da kampanyaların tadını çıkarın! Diyelim alışveriş yaptınız, yorgunluk belirtileri baş gösterdi ve acıktınız! Karşınızda Arby’s, cebinizde Bonus varsa size iyi haber. Garanti Link ile Arby’s’den Classic menü alanlara Roast Chicken Deluxe Jr. menü hediye! Kampanyaya katılım işin en eğlenceli tarafı. Kampanyayı Facebook’ta paylaşabilir ya da Twitter’da #garantilinkarbys hashtag’i ile bir tweet atabilirsiniz. Sonra da yemeğinizin keyfini çıkarabilirsiniz. Bir tüyo da vereyim: Link’te kampanyalar son hız devam edecek gibi görünüyor, gözünüz Link’te olsun! Detaylı bilgiler www.link.garanti.com.tr’de.




Bir bumads advertorial içeriğidir.