Slide 1 Title Here

This is slide 1 description.

Slide 2 Title Here

This is slide 2 description.

Slide 3 Title Here

This is slide 3 description.

Slide 4 Title Here

This is slide 4 description.

5 Mart 2015 Perşembe

Lay’s Fırından, tüm Türkiye’den tariflerin alınacağı “Lay’s ile Fırından Lezzetler” yarışması için mutfakta kendine güvenen herkesi yarışmaya davet ediyor. Lay’s Facebook sayfasında paylaşılacak tarifler, Burcu Esmersoy ve Refika Birgül’ün oluşturduğu jüri tarafından değerlendirilecek. Dereceye giren en lezzetli 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.


Lay’s Fırından, lezzetinden ödün vermeden sadece fırınlanarak hazırlanması ve %50 daha az yağlı olmasıyla favorilerimden! Şimdi de benim gibi yemek yapmayı sevenler için harika bir haberim var!



Tüm Türkiye’den birbirinden lezzetli tariflerin yarışacağı “Lay’s Fırından Lezzetler Yarışması’’ 16 Şubat  - 20 Mart tarihleri arasında Lay’s Facebook sayfası üzerinden gerçekleşiyor. Ekranların güzel ve formda sunucusu Burcu Esmersoy ve Türk mutfağına yenilikçi bir bakış açısı getiren Refika Birgül’ün jüri koltuğunda oturduğu yarışmada, fırından lezzetler kıyasıya yarışacak.


Yarışmaya, Lay’s Facebook sayfasına yemek tarifinizi ve tarifin fotoğrafını yükleyerek katılabilirsiniz. Kampanyanın her aşamasında katılımcıların gönderdikleri içerikler; yaratıcılık, özgünlük, uygun pişirme süresi kriterleri göz önünde bulundurularak jüri tarafından değerlendirilecek. Jürinin seçeceği 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.


Finalde tariflerini hazırlayarak jürinin beğenisine sunacak olan yarışmacılardan kazanan “Fırın Lezzeti” ustası ise beyaz eşya setinin sahibi olacak ve tarifini Lay’s paketleri üzerinden tüm Türkiye ile paylaşma şansı yakalayacak.


Tarifinize güveniyorsanız sizi böyle alalım.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Aralık 2014 Perşembe

Hangi kadın olsa bayılır bu kitaba. 


Neden mi? 


Nedeni çok basit. 


Bu kitap kadınlara “erkeklerle eşit olmaya çalışma, sen onlardan kat be kat GÜÇLÜSÜN!” diyor. 


Aykut Oğut’u okurlar fenomen olmuş kitabı Evrenden Torpilim Var sayesinde yakından tanır. Bir tür “iste, olsun” kitabıydı Evrenden Torpilim Var. 


Şimdi uzun bir aradan sonra Aykut Oğut’un "Keşke Kadın Olsam" kitabı gündemde. 


Ne mi anlatıyor bu kitap?


Bir kere kadınlara güçlerini yeniden hatırlatıyor. 



“Sevgili kadınlar” diyor. Erkekle eşit olmak da neymiş? 

          Erkeklerle ASLA eşit OLAMAZSINIZ!

          En büyük hatanız bizimle eşit olmaya çalışmak!

          Çok çabalarsanız eşit olmayı becerebilir misiniz?

          Elbette becerebilirsiniz AMA kendinizden, gücünüzden vazgeçerek becerebilirsiniz bunu!

          Erkekle EŞİT olmak için VAROLUŞ çıtanızı alçaltmanız, daha aşağı inmeniz gerekiyor.

          Eşitlik mi istiyorsunuz?

          Siz bilirsiniz!


Neden eşitlik için kadının çıtasını alçaltması gerekirmiş derseniz? 

Yazara göre:


KADIN ERKEKTEN 16 KAT DAHA ÜSTÜN!


Kadın daha güçlü, daha duygusal, muhteşem bir içsel rehberlik kapasitesine sahip, seks ve cinselliği yaşamak konusunda içindeki sese kulak verdiğinde önünde kimse duramıyor, evrensel saygıyı ve sevgiyi hissedebiliyor verebiliyor… 


Amaaa...


Bu özellikler tek başına yetmez. 


Bir KADIN ancak: 


DUYGULARINI İFADE EDEBİLDİĞİNDE

ONLARI BASTIRMAYI DEĞİL KUCAKLAMAYI SEÇTİĞİNDE

İÇİNDEKİ DİŞİLİĞİ UYANDIRMAYI BAŞARDIĞINDA
 


Bu özellikler gerçek kapasitesine ulaşıyor. 



Kim için yazılmış bu kitap:


Aşkta, ilişkilerde, profesyonel ve sosyal hayatta kendini eksik ve kaybolmuş hisseden her kadın için…


Aykut Oğut bu kitapla cici kızlar uyur, prensi bekler sözlerine inanarak uyutulan güzelleri; sen otur oturduğun yerde, beyaz atlı prens gelince kurtaracak seni sözlerine inanıp hayatını uzun bir bekleyişe bırakmış bütün prensesleri resmen UYANDIRIYOR!


Bu kitabı okuyan bütün kadınlar VAY BE! GERÇEKTEN GÜÇ BENDEYMİŞ diyecek. 


Bir kadın devriminin başlaması an meselesi!


Kitapla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Aralık 2014 Salı

Endinin Mutfak Dostları Merhabalar ;
 
Kış sebzelerini özellikle de brokoli,karnıbahar,minik lahanaları herkesin çok sevmediğini fakat çok faydalı olduğunu hepimiz biliriz.
Hele ki sebzeleri doğru mevsiminde bolca tüketmenin vücudumuza olan yararları saymakla bitmez bu aşamada ise genel olarak haşlayıp şoklayarak üzerine sarımsaklı yoğurtla ,bazen çorbaların içine rondodan geçirerek çaktırmadan yedirdiğimiz şekli dışında farklı bir yol denemek istedim.
İçine girdiği herşeye lezzet katan beşamel sos bu konuda oldukça yardımcı oldu bana hem bizler hem de çok değerli çocuklarımızın sebze yediğinin farkına bile varmadan bayıla bayıla yiyeceği bir tarif vereceğim sizlere aslında bunun biraz değişiğine Sebze Graten diyoruz ben birazcık değiştirip lezzetlendirdim sadece :)
 
Ben lahana,brokoli ve karnıbaharla yaptım sebzeler istediğiniz kadar çeşitlendirilebilir.
 
 
Ne Lazım ? (6 kişilik)
7-8 parça brokoli
7-8 parça karnıbahar
Yarım paket küçük lahana
7 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı tereyağı
1 litre süt
4-5 dilim cheddar peyniri
1 çorba kaşığı hardal
1 kase kadar rendelenmiş kaşar peyniri
 
Hadi Yapalım :)
 
  • Brokoli,lahana ve karnıbaharı az tuzlu suda 10 dk kadar haşlayalım.
  • Bu sırada  bir tencerede tereyağını eritip unu yakmayacak kadar kavuralım üzerine sütü ilave edip çırpma teli ile çırparak pudingden daha akışkan bir hale gelene kadar pişirelim.(Beşamel sosu özellikle biraz sulu bırakalım çünkü fırında bir kez daha pişecek) beşamel sosumuz sıcakken içine elimizle parçaladığımız cheddar peynirlerini ve hardalı ekleyip karıştıralım.
  • Haşlanmış sebzeleri bir fırın kabına alıp parçalamadan ikiye bölelim cheddar-hardallı beşamel sosumuzu sebzelerin üzerine dökelim.
  • En üstüne de kaşar peyniri rendesini koyduktan sonra 180 derece ısınmış fırında kaşar peyniri kızarana kadar pişirelim.
  • Sıcak halde servis edip afiyetle tüm sebzeleri yiyelim :)
 

30 Eylül 2014 Salı

Yine bir anne -bebek yazısı ile karşınızdayım sevgili dostlar !

Anne olduktan sonra insan öyle değişik,zor ve şaşkın bir dönemden geçiyor ki hele ki ilk hamilelik ise herşeye aç,her duyduğuna inanır ,herşeyi sorgular bir hal alıyorsunuz ...
En azından ben öyley-dim-im :)



Aras ilk doğduğundan itibaren emzirmekte güçlük çektiğim günler yaşadım sütüm olmasına rağmen !
İlk günlerde gayet güzel bir şekilde emen #mercimekbey birkaç hafta sonra memeyi reddetmeye başladı.Size halimi anlatmam gerekirse bir yandan gözlerimden akan yaşları durduramayan lohusalığın dibine vurmuş ben diğer yandan göğüslerimden akan sütler emzirme atletlerini ve hatta pedleri bile aşıp artık pijamalarımı ıslatır vaziyetteydi (evet pijamalarla yaşadım çok uzun bir süre itiraf ediyorum içimden hiçbirşey giymek bile gelmiyordu )
Bu duruma bir çözüm bulmam gerektiğini düşünürken öncelikle bir arkadaşımın yardımı ile göğüs pompası edindim.(Eğer tavsiye isterseniz Medela Elektrikli Göğüs Pompası ) gerçek bir hayat kurtarıcı idi.Akan sütlerimi pompa ile sağıp poşetlerle dondurucuya koymaya başladım biberon deneyelim dedik biberonu da reddetti.Ve gittikçe günden güne sütüm elbette azalmaya başladı.Çünkü bebek memeyi emdiği anda hormonlar çalışır ve o emdikçe süt artarmış meğer !

İşte bu süreçten sonra bir yandan inat ve kararlılıkla her gün bıkmadan usanmadan Aras'a tekrar emme alışkanlığı kazandırmaya çalışıp diğer yandan da sütümün kalitesini ve devamlılığını sağlamaya çalıştım bu süreçte yapıp sütümün tekrar artmasını sağlayan şeyleri size maddeler halinde yazacağım , son olarak belirtmeliyim ki Aras şimdi 9 aylık ve hala emiyor :)))

Süt Arttırıcı ve Sütün Kalitesinin Devamı Sağlayan Şeyler ;
  • Öncelikli olarak sakinlik :) Evet sakin olmak lazımmış , her şeyi kafaya takmamak sadece bebeğine odaklanmak
  • Bebeğiniz müsaade ettiği sürece bol bol uyku uyumalısınız , dinlenmek çok etkili hatta bu konu ile ilgili çok komik bir hikaye dinlemiştim :) ; iki arkadaş aynı zamanlarda doğum yapıyor biri sürekli iş ,yemek , misafir ağırlamakla uğraşıyor diğer ise tüm gün yatıyor , kitap okuyor dinleniyormuş ,sürekli iş yapan bir gün arkadaşına '' neden hiç iş güç yapmıyorsun?'' diye sormuş.Arkadaşı ise şu cevabı vermiş '' ben dünyanın en ağır ve en verimli işini yapıyorum süt üretiyorum :)) '' bilmem anlatabildim mi ?
  • Eş desteği ,siz emzirmek için tüm uğraşınızı verirken mutlaka eşinizden duygusal yardım isteyin birlikte olmak inanılmaz güç veriyor
  • Kim ne demiş , acaba sütüm mü az ? sütüm mü yetmiyor ? sütün var mı ? sorularına kulak tıkayın lütfen neticede her annenin sütü var ve bu anne ile bebek arasında bir konu !
  • Ten Teması inanılmaz önemli ve etkili bir durum (bu konuda instagramdan tanıyıp tecrübelerine çok güvendiğim @hcinscicekci Hülya Çobanoğlu Cinsçiçekci 'nin desteklerini asla unutamam) Aras Ocak doğumlu olduğu için eldiven takıyordum bir gün İnstagramda meme emmiyor diye yakınırken Hülya bana '' Tuğba çıkar o eldivenleri , sana dokunsun ! '' dedi çıkardım evet bana dokunmaya başladı bir elimle bende onun elini tutuyor ona emzirirken şarkı söylüyordum ,
  • Bol su içmek! boldan kastım ciddi ciddi 3 litrelere varan su tüketimi (bu arada hoşaf,komposto vs.. kilo aldırmak bonusu dışında birazdan yazacağım besinler kadar bile süt arttırmıyor bilginize)
  • Günde 2-3 tane kuru incir ,2-3 tane hurma üzerine yine bol su
  • Demet demet dereotu
  • Bulgur Pilavı (e tabi öyle tabak tabak değil 1 tabak yeterli )
  • Eğer kış mevsimi ise ayva
  • Tahin - Pekmez veya sevmeyenler için sadece tahin helvası da olur
Ben bunları tüketerek sütümün devamlılığını sağladım , emzirirken kilo almadım aksine hem bunları yedim hem de emzirdiğim için olsa gerek üstüne bir de kilo verdim şu anda doğum yaptığım kilonun 1,5 kilo altındayım üstelik.

Umarım bu yazdıklarım birilerinin hayatlarına ,bebeklerine ve o zor günlerine minikte olsa pozitif bir dokunuş olur amacıyla yazıyorum ne uzman,ne doktor ne de bilirkişiyim  sadece sürekli araştırıyor,okuyor ve deniyorum :)

Sevgiyle !!!

Merhabalar Sevgili Dostlar ;
 
Bizim evde #mercimekbey yani benim birtanecik oğlum Aras'ım doğduktan sonra değişen düzenimiz ek gıdaya başladığımızdan beri mutfağımızda da etkili olmaya başladı :)
Kendileri bebek muhallebisi,hani şu sabah kahvaltılarında verilen tabiri caizse bulamaç şeklinde olan pekmez,bebe bisküvisi-bebek ekmeği,tuzu alınmış peynir,süt vs... hazırladığımız öğününü pek sevmedi.Hal böyle olunca değişik alternatifler arayışına giren acemi anne bendeniz instagramdan da aldığım ilhamlar neticesinde hergün olmasa da gün aşırı şeklinde bu krepten hazırlayıp içindeki sebzeleri değiştirip beyefendinin seveceği bir kahvaltı çeşidi buldum.
 
 
Yukarıdaki fotoğraftada görebileceğiniz gibi sevgili #mercimekbey bu krebi yerken parmaklarını da yiyor :))
İçindeki sebzeleri siz bebeğinize göre istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.Örneğin ben son günlerde ıspanak,pazı,bazen semizotu,patates ile değiştiriyorum.
 
 
Ne Lazım ?
Yarım havuç (rendelenmiş)
Yarım kabak (rendelenmiş)
1 çorba kaşığı tam buğday unu
1 çay bardağı süt
1 kibrit kutusu kadar tuzu alınmış beyaz peynir veya tuzsuz dil peyniri
1 yumurta sarısı
Dövülmüş ceviz
 
Hadi Yapalım :)
 
Tüm malzemeyi birlikte çırpıp fındık kadar tereyağı koyduğumuz tavada bir kepçe ölçüsü kadar altlı üstlü pişirip minnak gurmenin tabağına koyuyoruz :)
 
Sağlıkla Büyüyen Bebişlerinizle Keyifli Kahvaltılar Dilerim !
 

22 Eylül 2014 Pazartesi



Bizim için alışveriş deyince akan sular durur. İşte biz alışveriş severler için de yılın en güzel zamanı geldi!

Yoğun tempo ve günlük koşuşturma içerisinde sıklıkla kendimi zamansızlıktan yakınırken buluyorum. Bu nedenle markaların sağladığı online alışveriş imkanı benim için hayat kurtarıyor.

Türkiye’nin ilk online alışveriş festivali MasterCard E-Fest, bu sene, yani dördüncü yılında, MasterCard tarafından 22 - 29 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor. 

MasterCard E-Fest, benim gibi online alışveriş tutkunlarına sayısız avantaj sunuyor. MasterCard kullanıcılarını, Türkiye’nin önde gelen online alışveriş sitelerinde %50’ye varan indirimler, alışverişlerinde sürpriz hediyeler, ücretsiz kargo hizmetleri ve indirim çekleri gibi zengin fırsatlar bekliyor.

MasterCard E-Fest indirim ve avantajlarından faydalanmak istiyorsanız, 22 – 29 Eylül tarihleri arasında www.mastercarde-fest.com sitesini ziyaret ederek festivale dahil olan online alışveriş sitelerinden MasterCard ve Maestro logolu kartlarınızı kullanarak alışveriş yapabilirsiniz.

MasterCard E-Fest, anne-bebek ürünlerinden elektroniğe, mobilya-dekorasyondan  seyahat hizmetlerine ve giyim-aksesuar-güzelliğe kadar birçok ihtiyaca yönelik marka ve ürünü, internet üzerinde bir araya getiriyor. Avantajlı alışveriş imkanı sunan online alışveriş sitelerinin arasında neler mi var;

1v1y, Adil Işık, Anne Lütfen, AVIS, Banana Republic, Beymen, Bonubon, Bonvagon, Boyner, Columbia, Converse, En Moda, E-reyon, Evmanya, GAP, Genpa, Hızlıal, Kiğılı, Kitap Yurdu, Koçtaş, La Senza, Lidyana, Lokum.com, Lukapu, Morhipo, Mudo, Mustang, Occasion, Park Bravo, Saat&Saat, Sigortam.net, TeknoSA, Tekzen, Unnado...

MasterCard E-Fest’in detaylarına www.mastercarde-fest.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

19 Eylül 2014 Cuma

Endinin Mutfak Dostları Merhabalar ;



Sizlerle genel olarak tariflerimi paylaştığım sitemde 9 aylık acemi anne olarak :) bir süredir evimizde devam eden emzik bırakma sürecimizi sizlerle paylaşmak isterim bu sefer...
Ben bu süreçte öncelikle tecrübe ve yöntemlerine çok güvendiğim yakın bir arkadaşımdan ve birçok blogdan fikirler alarak devam ettim ve sonuç olarak başardık ! Bu süreci yaşayıp fikire ihtiyacı olanlar vardır diye de yazıp yardımcı olmak niyetim.

Öncelikli olarak emziği bırakma-bıraktırma isteğimizin sebebinden bahsedecek olursam ;
  • Artık düzene girmesine çabaladığım bebeğimin uykuya daldığı sırada emziğin düşmesi sebebi ile gecede en az 6-7 kere uyanıp emzik aradığını bu yüzden de sağlıklı bir uyku uyuyamadığını gördüğüm için, (biliyorsunuz büyüme hormonu özellikle 23:00 ile 04:00 arasında hızlı çalışıyor) Aras geceleri en az 6-7 kez uyanıyor emzik arıyor emziği verdikten sonra uyumaya devam ediyor fakat düştüğünde avazı çıktığı kadar bağırıp ağlamaya başlıyordu e haliyle uykusu bölünüyor,açılıyor tekrar uyutmaya uğraşıyorum ve bu döngü sabaha kadar devam ediyordu.Bir sitede okuduğum yatağa on-onbeş tane emzik atma yöntemini denedim,artık uykusuzluğa o da bende dayanamadığımız zamanlarda çok komik gelse de emziği lastikle veya bantla yapıştırmaya kadar her çareyi düşündüm inanın. (yapmadım o ayrı :)))
  • Emzik (birçok kişiye çok sevimli gelse de ) bana özellikle 1 yaş sonrasında hoş olmayan bir görüntü teşkil ettiği için,
  • Her ne kadar sürekli olarak hijyen konusuna özen göstersem de ister istemez yere düşen emziği kaşla göz arasında ağzına alabiliyor olduğu için (biliyorum ilk 5 saniye kuralı var,biraz mikrop alsa da bir şey olmaz ama yine de içime sinmiyordu)
  • Emziğin bebekleri rahatlattığı ,sakinleştirdiği bir gerçek fakat susturucu olarak kullanmak istemediğim için emziği bıraktırmak için tabiri caizse kolları sıvadık :)
Denediğim ve netice olarak bıraktırdığım yöntemler ve izlediğim yol şöyle oldu ;

Öncelikle bu yolda yapılması gereken en önemli şey KARARLI OLMAK ! Aras'ın uzunca bir süredir en yakın arkadaşı olan emziğinin arayışına girdiğinde çok şiddetli ağlama krizleri yaşadı.
Bu yüzden ilk etapta gündüzleri vermemeye başladım gündüzleri emzik aradığında meyve,su,çubuk kraker gibi onu ve ağzını oyalayacak şeyler verdim eline.Aldım sokağa ,bahçeye çıkardım,oyuncakları ile oynadık.Evet ilk başlarda istemedi attı hepsini ama bir iki günde alışıp gündüzleri artık emzik aramamaya başladı.

Gündüz uykularında emziği verdiğimde hemen uyuyan (sonradan uyanmaları aynı şekildeydi) Aras'ım nasıl uyutacağım düşüncesinde iken uykusu gelip esnemeye başladığından itibaren onu oynatıp,biraz daha yorarak (10-15 dk daha oyalamaktan bahsediyorum) ya da ılık bir banyo yaptırıp bebe yağı ile masaj yaptıktan sonra (bu sürede herşey tabi ki toz pembe değil ağlamalar,mızıldanmalar sürekli olarak devam ediyordu) ona sakin bir ses tonu ile şarkılar söyleyip yatakta yanına yatıp poposuna hafifçe vurarak (sabır ve kararlılık burada devreye giriyor) emzikle 5-10 dk da uyuyan bebiş bazen 20-25 dk süren uğraşlar sonucu ama emziksiz uykuya dalmaya başladı.
Bu süre içinde tekrar belirtmeliyim ki '' aman bir kere olsun vereyim bir şey olmaz '' , ''ay çok ağladı dayanamıyorum,kıyamıyorum '' gibi bir hale girerseniz bebeğinizi o zamana kadar boşuna ağlatmış ve boşuna bir süreç geçirmiş olur ona iyilik etmiş olmazsınız ( bu arada ben ne uzmanım,ne doktor sadece yaşadığım ve edindiğim bir tecrübeyi sizlerle paylaşıyorum)
Ayrıca bu serüvende bir diğer zorlanma unsuru anneanne-babaanne-yardımcı-bakıcı varsa kıyamadığından veya ağlamasın diye emziği verme teşebbüsünde bulunabiliyorlar (tecrübe ile sabittir) bu sebepten naçizane tavsiyem emzikleri sadece sizin bildiğiniz bir yerde saklayın ya da benim gibi ya verirsem düşüncesi ile içiniz içinizi yiyeceğine atın :))) 

Gece uykularımızdan bahsedecek olursam herkese göre yöntemler ve uyku düzeni elbette farklıdır fakat ben bu yolu seçtim ve karnı tok,altı temiz,gaz sorunu veya diş çıkartma ile ilgili bir durum söz konusu değilse aslında akşam yemeğini tam yiyip suyunu da içen bebeğin en az 6 saat acıkması söz konusu değildir (ben değil tüm uzmanlar ve doktorumuz Cerrahpaşa Fakültesi Çocuk Ana Bilim Başkanı Halit Çam söylüyor) gece uyanıp emebilir evet ama emzik dolayısı ile veya alışkanlıktan uyanan bebekler için bu yöntem uygulanabilir bir yöntem.
Akşam yemeğini yedikten sonra Aras ile uykusu gelene kadar babası ve ben güzelce keyifli bir şekilde oyun oynadıktan ve uykusunun tam olarak geldiğinden emin olduktan sonra kucağıma alıp odasına geçiyoruz,biraz emiyor (emmeyen bebekler için muzlu ya da sade ılık süt,ıhlamur gibi ılık verilebilecek çaylar ) ve tekrar emzik aramaya başlıyordu 3-4 akşam önce 17 dk ile başlayan ve gün geçtikte 3 dk .ya kadar düşen ağlama krizleri sonrasında şimdi emzik aramıyor,emdikten sonra yatağına koyuyorum poposuna hafifçe vurarak max.5 dk sonrasında uykuya dalıyor .
Ve artık geceleri -alışkanlıktan- (bunu da en aza indireceğimiz zamanlar gelecek mutlaka ama zamanla aşacağımızı düşünüyorum) 2 en fazla 3 kez uyanıyor poposuna hafifçe vuruyorum ağlamaları devam ederse kucağıma alıp biraz emziriyorum ya da pışpışlayıp tekrar uyumasını sağlıyorum.
Uyutma şekilleri tamamen size ve bebeğinize bağlı elbette bu süreçte size her zamankinden fazla ihtiyacı olacağı için bazen yanınıza alıp onunla uyumak daha çok güven verecektir.
Çok kısa sürelerle (yine bir alışkanlıktan vazgeçirip diğerini kazanmamak adına söylüyorum) ayakta sallamayı deneyebilirsiniz çünkü ilk etapta emziksiz uyutmaya çalışırken siz onu yatırıp pışpışlamaya çalıştıkça o yatakta dönebilir,kalkmaya çalışabilir gerçekten de çok ciddi sabır ve kararlılık gerektiren bir süreç bu bahsettiğim.

Bana sorarsanız bu süreç (hala ara ara aklına geldiğini aradığını düşünsemde ) 1 hafta kadar sürdü ve artık hayatımızda emzik yok ...
Tekrar belirtmeliyim ki ben ne uzman,ne doktorum sadece yaşadığım ve neticesinde başarılı olduğum bir süreci belki birilerine yardımım dokunur diye yazıp paylaşmak istedim umuyorum isteyen herkes bebeği ile bu emzik bırakma sürecini kolaylıkla atlatır :)

Sevgi ve Bebeğinizle Çok Huzurlu Sağlıklı Günler Dileğimle !!!