27 Mart 2013 Çarşamba

Osmanlı'nın ağır abisi,modern hayatın uyanma servisi,
Kızların dedikodu bahanesi,
Bir kez içenin kırk yıllık hatır şahanesi,
Falların en önemli malzemesi,
Kız isteme törenlerinin vazgeçilmezi,
'' Türk Kahvesi ... ''







Efsaneye göre ilk keşfedildiği yer olan Habeşistanda koyunlarını otlatan bir çoban sıcakta uyuklayan koyunlarının yedikleri bir bitki ile canlandıklarını farkedip bu bitkiyi alıp köyüne götürür.Köyün ileri gelenleri tanecikleri alıp Yemen'e götürür ve taneciklerin dövülmesi ile elde edilen toz kaynatılıp içilir.Kahve yapan kişi biraz gecikince ''Kahve herhalde Yemen'den geliyor '' sözü de buralardan gelmiştir.

İçildikçe ağır gelen kahve daha küçük bardaklarda ikram edilmeye başlar,tadını öğrenen herkes müptelası olur.Mısır Konaklarına,saray ve dergahlara oradan da Yemen Valisi Özdemir Paşa'ya kadar ulaşır.1517 yılında Özdemir Paşa tarafından alınıp İstanbul'a getirilir ve Türkler tarafından bulunan yeni hazırlama ve pişirme yöntemi ile kahve güğüm ve cezvelerde pişirilerek ''Türk Kahvesi'' adını alır...

İlk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde ise halk kahve ile tanışır.Saray Mutfağı ve evlerde de yerini alan kahve çok miktarda tüketilmeye başlanır.Çiğ kahve çekirdekleri tavada kavrulup dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içilip,en itibarlı misafirlere sunulan özel bir içecek halini alır.
İstanbul'a yolu düşen tüccar ve seyyahlar aynı zamanda Osmanlı Elçileri sayesinde ünü önce Avrupayı sonra da tüm dünyayı sarmıştır.

Türk Kahvesinin Ona Özel Bir Adabı Vardır ;

Hatta köpüğü,telvesi,kısık ateşte pişirilmesi şarttır öyle nazlıdır ki pişirmeden önce cezveye konduğunda bir kez karıştırmalı sonrasında onu ateşle başbaşa bırakmalısın...
Damak tadına göre şekerli,orta şekerli,şekersiz çeşitleri,günümüzde birçok markanın üretip bizlere sunduğu orta kavrulmuşu,çok kavrulmuşu,damla sakızlısı,tarçınlısı ve hatta çikolatalısı bile varken şehrin dört bir yanı Türk Kahvesi konsepti ile birçok işletme ile dolu...
Pişirilmesinden sunumuna , en son hepimizde olan bir alışkanlık olarak fincanın tabağına ters bir şekilde kapatılışına kadar kendine özgü bir ritüeli olan kıymetlilerimizden Türk Kahvesi ...

Kahvenin sunumundaki Türk Kahvesi fincanları önemli konudur hele ki tepsinin örtüsü hiç unutulmamalı görünce insana beyaz sabun kokusunu hatırlatmalıdır...
Peki ya yanındaki arkadaşları ? Tepside yanında mutlaka bir bardak su,tabağında ise lokum veya çikolatadır en yakın arkadaşı ... Varsa nane likörü ise has adamıdır bizim nazlı kıymetlimizin ...
Hele ki bulabildiysek mangalda,odun ateşinde pişenini....
Ya da gerçek dibek kahvesini !!!

Bu Nazlı Türk Kahvesi Nasıl Pişirilir ?

Cezveye yapılacak kahve sayısına göre 1 fincan ölçü şeklinde soğuk su konur,üzerine şeker ve Türk Kahvesi eklenir ocağa almadan önce karıştırılıp en kısık ateşe konur.Nazlıdır dedim ya pişerken ateşle baş başa kalmak isterken yine de göz ucuyla onu takip et ister ... Kısık ateşte üzeri köpük olmaya başlayınca fincanlara köpükler eşit miktarda dağıtılır geri kalan kahve ocakta son bir kez kaynatılıp fincanlara konur.

Türk Kahvesinin Yanındaki Su İkramı ... 
Birkaç Rivayete Göre ;

Osmanlı zamanında eve misafir gelince ilk yapılan ikram olan Türk Kahvesinin yanında su gelirmiş,misafir tok ise kahveyi içer aç ise suyu :) Bu sayede de ev sahibi misafirinin aç veya tok olduğunu anlarmış ...Ne kadar güzel ve zarif bir yöntemmiş.

Kahve öyle değerliymiş ki kahve içmeden evvel ağızdaki tüm tatların temizlenmesi için kahvenin yanında gelen sudan 1 yudum içilirmiş.Sonra Türk Kahvesi küçük yudumlarla içilip kalan su kesinlikle içilmezmiş çünkü ağızda kalan tad o olmalıymış ve suyu içmemek kahvenin tadını beğendim anlamına gelirmiş.

Kız İsteme Törenlerinde Türk Kahvesinin Başrolü ... 

Kız İsteme Törenleri özellikle biz Türklerde ayrı bir seromoni şeklindedir ve bu seromoninin başrolü Türk Kahvesine aittir.Gelecek kişi sayısına göre fincan takımları önceden hazırlanır,konu komşudan takımları alınır,ocağın her gözünde cezveler kaynamaya başlar annenin kaş-göz hareketi ile mutfaktaki genç kızlar harekete geçer artık vakti gelmiştir kahve ikramının.Her ocakta bir cezve kaynarken hepsinin köpüklü olması için için dua eder yapanlar mutfakta tatlı bir telaş içerisinde.Damada özellikle tuzlu kahve yapılır tek kişilik cezvede kıs kıs gülerken içten içe ... Yapılan kahveler dantel beyaz tepsi örtüleri serilmiş gümüş tepsilerde önce büyüklerden başlayarak son olarak (işaretlidir o fincan mutlaka ) damada verilir.Ve sonrası gelir damat o kahveyi sonuna kadar içmek zorundadır o içedursun büyükler '' Allahın emri Peygamberin Kavli İle diye hayırlı bir iş için geldiklerini söylemeye başlamıştır bile ... ''

Atatürk'ün Türk Kahvesi Sevgisi 

Kişiliği,duruşu,vizyonu,yenilikçi bakış açısı,kültürü,bilgisi,zerafeti ve liderliği tartışılamaz Atatürk özel hayatında giyiminden,yediği yemeğe ve içtiği kahveye kadar inanılmaz özenli ve dikkatliydi.
Sabah kalktığında ilk iş olarak yatağında bağdaş kurar ve ''sade Türk Kahvesini '' içerdi.Türk Kahvesini öyle çok severmiş ki günde 18 fincan kahve içtiği söyleniyor.
Türk Kahvesi içerken çekildiği fotoğraflarında dikkati çeken bir diğer unsur ise kahve fincanlarının olağanüstü şıklığı bence ...
Her konuda olduğu gibi bu konuda da kalitesini ortaya koymuş Mustafa Kemal Atatürk !!! 

Kırk Yıl Hatırlı Olmanız Dileği İle ... 




Tagged: , , , , , , , ,

2 yorum:

  1. Ben de çok severim Türk kahvesi hem miktar olarak fazla olmamsı tadı damakta kalıyor. Artık şekersiz içiyorum kahvemi ama yanında ufak bir parça çikolatayla :))

    YanıtlaSil
  2. Sevalcim ;
    Benimde en sevdigim ve keyfine doyamadıgım tek şey :)
    Yanına çikolata ile de off diyorum ...
    Sevgiler

    YanıtlaSil