Hep evin tekne kazıntısı yaramaz çocuğudur zeytinyağı ...
Üste çıkıyor diye durmadan azar işitir büyüklerinden... Ama durmaz,hep üsttedir çünkü bilir o yaramaz küçük kardeş, diğerlerinden nedense daha bi çok sevilir margarin ve sıvıyağdan çok sevdiğimiz gibi zeytinyağını :)
Haklıdır tabi ! Lezzetiyle,kattığı farklılıklarla,mutfağın her anında yanımızda olduğundan başımızın üstündedir yeri her daim ...
Önce kahvaltılarımızın baş köşesindeki yeşili,siyahı,selesi,kırması,
Zeytinyağı olduğunda ise mucize başlangıçlara imza atar baharatlarla arkadaşlığı başlayınca akşam yemeklerinde,
Salataların çeşnisi,
Marine edilen etlerin yumuşatıcısı :)
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı,
Bizlerin ve o kıymetli bebeklerimizin cildinin onarıcısı,
Banyoların baş köşesinde mis kokulu sabunlarımızın yaratıcısı,
Türkülerde mırıldanılan ''zeytinyağlı yiyemem amaann '' diye dillerden dillere dolaşanı,
Soğuk sıkıldı mı makbul olanı,
Zeytinin,ölümsüz ağaçların,mitolojinin mucizesi,
Milletlerin barış elçisi,
Imamı bayıltanı :) bahçeleri süsleyen yaprağı sardıranı,
Ona özel tasarlanan binlerce şişenin içinde marketlerde koca reyonlarda bekleyen değerlimiz,
''Zeytinyağıyım ben diğerlerine benzemem ateşte çok tutma hemen yanıveririm'' diye uyaranı,
Ege'nin incisi gönlümün birincisi '' Zeytinyağı'' ....
Zeytinyağlıları yazmaya karar verince ilk etapta yazılması gereken kısım tabi ki başroldeki zeytinyağının oldu.
Özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesinde üretilen zeytinlerden elde edilen zeytinyağımız aslında en başta ülkemiz adına başlı başına bir nimet bence.Zeytin ağaçları çok nazlı olmasına rağmen bir diğer adı mitoloji ve botanikte ''ölümsüz ağaçlardır''. Yavaş ve zahmetli büyümesine rağmen çok uzun ömürlü olan bu harika zeytin ağaçlarının ömürleri 300-400 yıl arasındadır.
Uzun yıllardır silkme veya elle toplanma yöntemi ile toplanıp soğuk halde preslerden geçirilerek önce püre haline getirilip posası ve çekirdekleri atıldıktan sonra uzun aşamalardan geçerek sofralarımıza konuk olan zeytinyağı ...
Zeytinyağlılarımıza gelince mesele öyle geniş ki nerden başlamak nasıl anlatmak lazım elbette bilemiyor insan :)
Çok geniş arkadaş çevresine sahiptir kendileri, sebzeler dostları,salatalar ve mezeler en yakınları,bakliyatlar vazgeçemediği arkadaşlarıdır.
İçine atılan 1 kesme şeker nazar boncuğu,
Birlikte piştiği bol kuru soğan ve sarımsağı ise mutfaktaki yamağı,
Ekşitirken içine girdiği herşeyi zeytinyağlıya girdimi tamam şimdi oldu dedirtenidir sevgilisi limonu,
1gün bekleyip helmelenmişidir en lezzetlisi,
Mevsimindeysen heleki nasıl doğrarsan doğra olmazsa olmazıdır birçok zeytinyağlının kırmızı suratlı domatesi :) ....
Davet Sofralarının Vazgeçilmezi Zeytinyağlılar ...
Yemek daveti vermeye karar verince elimize alıp liste yaptığımız, not aldığımız kağıtta çorba ve ana yemeğimiz bir satır iken birden fazla satır zeytinyağlılarındır ...
Et yemeği,tavuk yemeği,balık hiç farketmez mutlaka sofrada barbunya pilaki,mevsimine göre zeytinyağlı taze fasulye,haydari,börülce,
Bayramlar,pazar öğlen yemekleri,mangal partileri ya da özel günler için annelerimizden hep gördüğümüz şimdi de kendi evlerimizde her daim buzdolabında kapaklı çiçekli kaplarda birkaç çeşit bulundurduğumuz'' aman ani misafir gelir,yemeğim olmasa da yanına bi köfte kızartırım'' diye bulundurduğumuz yemek telaşına son veren kurtarıcılarımız...
Restaurant-Lokantaların İştah Açıcısı Zeytinyağlılar ...
İster salaş ister çok şık bir restauranta gidelim sunumu farklı olsa bile mutlaka ilk gelen tabaklarda birkaç çeşit servis edilen rengarenk mutluluk sebebi ... Hatta şimdilerde hangisine gidersen git mutlaka kendi yaptıkları ekmeklerin yandaşı baharatlı zeytinyağı tabakları ya da soslarla bezenmiş atıştırmalıklar ;hepsinin kraliçesi zeytinyağı ve zeytinyağlılar aslında ...
Aileyi Bir Araya Getiren Kocaman Sofraların Yıldızlı Ayrıntıları ...
Mis gibi sabun kokan bembeyaz serilmiş masa örtüsünün üzerine özene bezene hazırlanmış,şık servis tabaklarına sıra sıra dizilmiş,yoğurtlu olanların taze naneler,dereotu, fesleğenlerle ile yeşilllendiği,domatesli olanların ise limon dilimleri ve kabukları ile renklendirilmiş halde kurduğumuz sofralarımız...
Hepsinin kenarına iliştirilmiş birer servis kaşığı '' hadi al beni '' dercesine gözümüze bakar kenardan kenardan :)
Soframız bereketlenir,neşelenir uzayan giden sohbetler eşliğinde ....
Zeytinyağlı Pek Nazlıdır ... Pişirilirken Özen İster, Sabır Bekler !
Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi varken elbette hepimizin farklı usüllerde bu harika lezzetleri ortaya koyma şeklimiz var ve elbette her birimize göre en güzel zeytinyağlıyı ''annemiz'' yapar :)
Benim de annemden görüp kendi öğrendiklerimle harmanladığım zeytinyağlıları pişirme konusundaki bildiklerimi sıralamak isterim ;
Öncelikle zeytinyağlılar pişirilirken kısık ateşte pişmelidir dedim ya nazlıdır diye ...
Piştikten sonra piştiği kapta soğumaya bırakılmalıdır aman ayırmayın onu kendisi izin verir zaten iyice ılıdığında sizin onu almanıza ...
Mutlaka kaliteli bir zeytinyağı ister malzemelerinin en başında diğerleri ise taze taze olmalıdır şöyle çıtır çıtır :)
İçine pişerken şöyle bir çimdik şekerini ister vazgeçemeyesin diye ondan bu da onun hilesidir bu güzel oyundaki ...
Mümkünse 1 gün bekle beni der ben iyice dinleneyim sonra bak tadıma eskiler bunun adına hatta ''Yıldız Gören '' dermiş :) Bekle beni 1 gece yıldızımı göreyim sana daha lezzetli geleyim !!!
Servis etmeden önce parıl parıl parıldamak isterim sen sürüyorsun allıkları güzelleşiyorsun benim neyim eksik hadi azıcık zeytinyağı gezdir üzerinde bak nasıl ışıltı saçacak sofranda ...
Ve Bahsetmeden Olmaz Elbette '' Zeytinyağının Mucizeleri '' ...
Kanser lezyonlarını önlemede başrol oynar,doğal bir ilaç işlevi görür.
Aynı zamanda yaralardaki yanmayı önleyip yumuşatma özelliğine de sahiptir.
Mide çeperini koruduğundan sindirim sistemini rahatlatıp mide asidini azaltır.
Sabah kahvaltıdan önce bir tatlı kaşığı içildiğinde kabızlığı giderir.
İçinde bulunan A-D ve E Vitaminleri sayesinde hem anne karnında hem de doğumdan sonra bebeğin beyin gelişimini ve sinir sisteminin gelişimini olumlu yönde etkiler.
SAÇ DÖKÜLMESİNİ ÖNLEYEN VE GÜR SAÇLAR İÇİN KOCAKARI FORMÜLÜ
Özellikle cilt ve saçlarımız için doğal bir mucizedir derken sizlere harika bir saç onarıcısı,gürleşmesini sağlayıp dökülmeyi önleyici kocakarı formülü vermek isterim.Bizzat uyguladığımı her defasında gerçekten çok olumlu etkilerini gördüğümü de söylemeliyim.
2 çorba kaşığı sızma zeytinyağını 1 çay bardağı badem yağı ile karıştırıp pamuk yardımı ile saç diplerine ve uçlarına sürelim.Saçımızı sıkıca strech folyo ile sarıp 1 saat kadar bekletelim.Sonrasında duşa girdiğimizde kolay arınabilmesi için ilk olarak saç kremi ile sonra saç şampuanı ile yıkayalım.Bu formülü 15 günde bir uygularsanız sonuçtan çok memnun kalacaksınız :) Benden söylemesi ...
0 yorum:
Yorum Gönder